ChatGPT için tehlike çanları: Yapay zekada taşlar yerinden oynuyor

OpenAI, Büyük Dil Modelleri (LLM) Alanında Liderliğini Sürdürüyor

OpenAI, uzun süredir büyük dil modelleri (LLM) alanında lider konumunu koruyor ve geliştiriciler arasında halen popülerliğini sürdürüyor. Ancak son araştırmalar, pazar dinamiklerinin değişmekte olduğunu ve geliştirici sadakatinin sorgulanabileceğini gösteriyor.

Vercel tarafından düzenlenen ankete göre, katılımcıların %87’si OpenAI modellerini tercih ederken, %83’ü çıkarım API’lerinden yararlanıyor. Ancak geliştiriciler artık ortalama olarak iki farklı sağlayıcı kullanıyor. %60’ı son altı ay içinde tedarikçilerini değiştirdiğini belirtirken, sağlayıcı sadakatinin zayıflamaya başladığı görülüyor.

Pazarın Yeni Oyuncuları ve Dikkat Çeken Trendler

DeepSeek, işletmelerin %29’u tarafından tercih edilirken, Microsoft’un LLM çözümleri %10’luk bir kullanım oranına sahip. Microsoft’a olan ilginin sınırlı olması dikkat çekiyor.

Yapay zeka teknolojileri, çalışma modellerinde önemli bir değişim sağlıyor. Ekip üyelerinin fikirlerini bağımsızca geliştirmesi ve test etmesine olanak tanıyan araçlar, geliştiricilerle tasarımcılar arasında daha esnek bir iş birliği sağlıyor. Bu dönüşümü AKQA CTO’su Nicolas Le Pallec şu şekilde ifade ediyor: “Artık herkes yaratıcı akışta UX, UI ve kodu birleştirebiliyor.

Yapay zeka teknolojilerinin ilerlemesiyle, geliştiriciler ekip yapıları yerine kullandıkları araçlara odaklanıyor. Anket katılımcılarının %45’i özel bir yapay zeka ekibine sahip olmadığını, %57’si ise belirli bir liderlik yapılanmasının olmadığını belirtiyor. Yapay zeka ile başarıya ulaşmanın doğru araç ve önceliklere dayandığına vurgu yapılıyor.

Öncelik: Yapay Zeka Özellikleri ve Maliyet Kontrolü

Müşteri odaklı uygulamalarda yapay zeka özelliklerinin varlığı birincil öncelik haline gelirken, geleneksel destek sohbet robotlarının kullanım oranı %39’da kalıyor. Web sitesi kişiselleştirme oranı ise %27 ile yeniliklere açık bir alan olarak dikkat çekiyor.

Geliştiricilerin maliyet kontrolüne verdiği önem öne çıkıyor. Geliştiricilerin %70’inden fazlası modellerini manuel olarak test ederken, çoğunluğu aylık 1000 dolardan az bütçeyle çalışıyor. Bu da sınırlı kaynaklarla bile büyük başarılar elde edilebileceğini gösteriyor. Ancak yalnızca %14’ü modellerini eğitmeyi tercih ederken, %60’ı alma-artırılmış üretim (RAG) ve vektör veritabanı yöntemlerini kullanıyor.

Geliştiriciler arasında yapay zekanın “aşırı abartılmış” olarak değerlendirildiği görülse de, yapay zekanın sektörü dönüştürme potansiyeli hala yüksek bir umut kaynağı olarak görülüyor. Hız, doğruluk ve uyarlanabilirlik gibi özellikler, ölçekten daha önemli bir yere sahip. Geleceğe yönelik çözümler üreten modeller tercih ediliyor.

Related Posts

Hala ücretsizken bu 10 yapay zeka aracını kaçırmayın!

Bu yapay zeka çağında her dakika farklı alanlarda yüzlerce yeni yapay zeka aracı ile karşılaşıyoruz. Bunları sürekli deniyoruz. Sizin için faydalı olacağını düşündüğümüz sürekli yenilenen ücretsiz kullanım hakkı da sunan 10 tanesini seçtik.

Yeni iPad Pro ile iki ön kamera dönemi başlıyor

Apple, alışılmış tasarım çizgisini bozmadan M5 iPad Pro’da dikkat çekici bir yenilik planlıyor. Ön yüze ikinci bir kamera eklenmesi, kullanım alışkanlıklarını yeniden şekillendirecek gibi görünüyor.

Chopard yaza iddialı bir giriş yapıyor

Chopard’ın zarif ve seçkin çizgileriyle tanınan Alpine Eagle serisi, bu yaz radikal bir değişimle karşımızda. Marka, 41 mm’lik sportif ve şık modellerine ilk kez bu denli iddialı renkler kattı. Maritime Blue ve Rock Jasmine tonlarındaki yeni modeller …

Türkiye’den 376 bin kat daha küçük! Zenginlik içinde yüzüyorlar

Dünyanın en küçük ülkelerinden biri olan Monako, ekonomik gücü ve kişi başına düşen geliriyle devler liginde yer alıyor. Sadece 2.08 kilometrekarelik bir yüzölçümü olan Monako Türkiye’den yaklaşık 376 bin kat daha küçük…

GPS’e Alternatif: Havadan Konumlamada Kuantum Teknolojisi Dönemi Başlıyor!

Günümüzde GPS, hayatımızın her alanında konum belirlemek için vazgeçilmez bir teknoloji haline geldi. Ancak, GPS sinyallerinin kesilmesi veya manipüle edilmesi (spoofing) riski, kritik altyapılar için büyük bir güvenlik tehdidi oluşturuyor. İşte tam bu noktada, havadan konumlama alanında devrim yaratacak yeni bir teknoloji gündeme geliyor: Kuantum sensörlerle çalışan manyetik navigasyon sistemi.

James Webb Uzay Teleskobu evrenin bilinmeyenlerine ışık tutuyor

ABD Havacılık ve Uzay Ajansına (NASA) ait James Webb Uzay Teleskobu (JWST), 25 Aralık 2021’de fırlatılmasından bu yana evrene dair önemli bilimsel verilere ışık tutuyor.