“`html
TCMB’nin Para Politikası Kararları ve Ekonomik Gelişmeler
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 19 Haziran 2025 tarihinde kapital piyasaların nabzını tutmak amacıyla düzenlenen Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının özetini kamuoyuna duyurdu. Bu toplantı kapsamındaki en önemli karar, politika faizinin 46 seviyesinde sabit tutulması oldu. Banka, bunun yanı sıra gecelik borç verme ve borçlanma faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmedi.
Küresel Gelişmelerin Faiz İndirimine Etkileri
Küresel ticaret dinamiklerine dair belirsizlikler, son dönemde düşüş göstermiş olsa da hâlâ yüksek seviyelerde kalmaya devam ediyor. Nisan ayında keskin bir düşüş yaşayan ham petrol fiyatları, jeopolitik dalgalanmalar nedeniyle yeniden yükselişe geçti. Bu durum, enerji fiyatları üzerinde ek riskler doğuruyor. Özellikle ABD ve diğer ülkelerin alacağı ekonomik tedbirler, ticaret politikalarındaki belirsizliklerle birlikte iktisadi görünümde önemli risk unsurlarını oluşturuyor.
Tarife artışlarının enflasyon üzerindeki etkileri ülkelere göre değişiklik göstermekte. Ancak genel olarak, küresel düzeyde enflasyon belirsizlikleri artış gösteriyor. Bu doğrultuda, merkez bankalarının faiz indirim süreçlerinde temkinli bir yaklaşım benimsemesi bekleniyor. Gelişen piyasalara son günlerde sınırlı portföy akışları olmasına rağmen, yüksek seviyedeki global belirsizlik ve siyasi gelişmeler, yatırımcıların temkinli duruşunu korumasına neden oluyor.
Jeopolitik faktörler, enerji maliyetleri, risk iştahı, ülke risk primleri ve turizm gibi alanlarda küresel ekonomide olumsuz etkilere yol açıyor.
Enflasyon Beklentileri ve Tüketici Fiyatları
Mayıs ayında tüketici fiyatları %1,53 oranında artış gösterirken, yıllık enflasyon 2,45 puanlık bir azalmayla %35,41 seviyesine geriledi. B ve C endekslerinin yıllık enflasyon oranları ise sırasıyla %34,81 ve %35,37 düzeyine indi. Yıllık enflasyona etki eden temel mal grubunda bir değişiklik gözlenmezken, diğer gruplarda belirgin bir düşüş yaşandı. Mevsimsel etkilerden arındırıldığında, tüketici fiyatlarının aylık artışları önceki aya göre yavaşladı.
Mayıs ayında temel mal grubu enflasyonu üzerinde Türk lirasına bağlı gelişmeler etkisini sürdürürken, hizmet enflasyonu yavaşladı. Dayanıklı tüketim mallarındaki fiyat artışı, otomobil gibi belirli kategorilerde yüksek kalsa da genellikle güç kaybetmeye başladı.
Hizmet enflasyonundaki en büyük etki kira alt grubundan geldi, diğer gruplar ise daha ılımlı bir seyrin izlerini taşıdı. Gıda grubu fiyatlarında yaşanan düşüş, özellikle işlenmemiş gıda alt grubunda belirgin oldu; sebze fiyatlarındaki olumlu gelişmeler bu durumu destekledi. Ancak, şebeke suyu fiyatlarındaki artış ve nisan ayında yapılan enerji düzenlemeleri nedeniyle enerji fiyatları da yükseldi.
Mayıs ayında enflasyon eğilimleri genel olarak gerileme gösterdi, mevsimsel etkilerden arındırıldığında, aylık artışların B ve C endekslerinde düşüş göstermesi dikkat çekti. Üç aylık dönem verileri, temel mallarda ortalama fiyat artışını %2,02’a, hizmet sektöründe ise %2,79’a düşürdü.
Hizmet Sektöründeki Yıllık Enflasyon
Hizmet sektöründeki fiyatlama davranışları, önemli bir atalete yol açmakta ve bu durum, şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun süre devam etmesine sebep olmaktadır. Hizmet yıllık enflasyonu, genel anlamda mal fiyatlarına göre yüksek seyrini devam ettiriyor. Ancak yakın dönemdeki fiyat gelişmeleri, hizmet sektöründeki aylık enflasyonda kademeli bir yavaşlamaya işaret ediyor.
Özellikle mayıs ayında, kira dışındaki hizmet grubu fiyat artışları zayıfladı. Kira enflasyonu, sözleşme yenileme oranlarındaki mevsimsel düşüş nedeniyle mayıs ayında %3,10’a geriledi. Kira dışı hizmetlerde ise, aylık bazda enflasyon %1,34 seviyesine indi. Mevsimsel etkilerden arındırıldığında, aylık enflasyonun ulaştırma, haberleşme ve restoran hizmetlerinde hız kaybettiği, diğer gruplarda ise yükseliş gösterdiği gözlemlendi.
Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) verileri, haziran ayında kiralarında oldukça yatay bir seyir izlenmesini ve yıllık bazda yavaşlama eğiliminin süreceğini öngörüyor. Yeni ve yenilenen sözleşmelerdeki artış oranları, mevcut yıllık kira enflasyonunun altında seyrediyor.
Yurt içi üretici enflasyonu mayıs ayında %2,48 düzeyinde gerçekleşirken, yıllık enflasyon %23,13’e yükseldi. Farklı sanayi gruplarında enerji fiyatları yükselirken, diğer gruplarda ise fiyat artışları yavaşladı.
Uluslararası emtia fiyatları da mayıs ayında düşmeye devam etti. Enerji dışı emtia fiyatlarının, özellikle endüstriyel metallere bağlı olarak yükseldiği gözlemlendi. Brent petrol fiyatları %2,3 oranında gerileyerek bu duruma destek verdi.
FAO gıda fiyatları endeksi mayıs ayında hafif bir azalma gösterdikten sonra, artan tarife belirsizliği ortamı, küresel ekonomik yavaşlama kaygılarıyla birleşince emtia fiyatlarında yeniden bir yükseliş görüldü. Mayıs ayında ortalama 64,2 ABD doları olan Brent ham petrol fiyatları, haziran ortasında 75 ABD doları seviyesine ulaştı. Jeopolitik gelişmeler ve küresel ticaretteki korumacılık eğilimleri, olası dezenflasyon süreçlerine etki eden unsurlar arasında dikkatle izlenmektedir.
Faiz Politikası Üzerine Beklentiler
Türkiye Merkez Bankası’nın para politikası duruşu, iç talebin dengelenmesi, Türk lirasının reel değerlemesi ve enflasyon beklentilerinin iyileşmesi yoluyla dezenflasyon sürecini güçlendirmeye yönelik. Maliye politikasıyla artan koordinasyon, bu süreçte önemli bir katkı sağlıyor. Enflasyonda kalıcı bir düşüş ve fiyat istikrarı elde edilene kadar sıkı para politikasının sürdürülmesi bekleniyor.
Bu bağlamda, politika faizi; enflasyon, ana eğilimler ve beklentiler doğrultusunda, öngörülen dezenflasyon süreci için gerekli olan seviyede belirlenecek. PPK, politika faizine dair alacağı kararları enflasyon görünümünü göz önünde bulundurarak, ihtiyatlı bir yaklaşım ile belirleyecek. Enflasyon önemli ölçüde bozulursa, tüm para politikası araçları etkili bir şekilde devreye alınacak.
Kredi ve mevduat piyasalarında beklenmedik gelişmeler olması durumunda, parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati önlemler ile desteklenecek. Likidite koşulları dikkatle izlenmeye devam edecek ve likidite yönetimi araçları etkin bir şekilde kullanılacaktır.
Kurul, kararlarını, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini dikkate alarak belirleyecek. Bu kararların, enflasyon eğilimini azaltmayı ve uzun vadede %5 hedefine ulaşmayı sağlayacak mali ve finansal şartları yaratması hedefleniyor. Tüm para politikası araçları kararlılıkla kullanılacak ve PPK, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.
“`